Ankara'nın bulvarlarının geliştirilmesinde, iki kule ve bir ek bina ana caddeye iki cepheli, bir köşede inşa edilecek ve hastaneye projelendirilecek bir bina talep edildi. Ama öncelikle bu mimari yapı ofis olarak planlanmış; bu yüzden proje süresince çok zor zamanlar yaşadık. Öncelikle uyumsuz olan tüm merdiven, şaft, giriş-çıkış ve sirkülasyon bölümlerini yeniden planladık. Daha sonra işveren ile ortak projeyi sonuçlandırmak için tıbbi planlama ve proje yönetimi sürecinde kule planlarını son derece güçlü bir şekilde inşa ederek hasta odaları, poliklinikler ve bunların koridor örneklerini talep ettiğimiz konseptlerde oluşturduk. Konsept olarak yapının girişlerinden, asansörlere, merdivenlere ve diğer fonksiyonlara kadar uzanan yatay sirkülasyonların işaretlerine kadar hepsi tematik olarak yönlendirilmiş ve eskizler oluşturulurken başlangıç noktası olmuştur. Bu sirkülasyon çalışmaları tavanda da devam etmiş, böylece kullanıcıların buluştuğu mekanlar arasındaki yayılımlarda lineer yönlendirme ile baskın bir yönlendirici kullanılıyormuş hissi uyandırılmıştır. Zemin kaplamaları ve duvarlarda steril ve sessiz malzemeler, tavan işaretlerine uygun geometrik malzemeler ve elektrikli ve mekanik cihazlarla sonlandırılmış ve donatılmıştır. Kullanılan malzemelerin detayları ve formları olmadan, grafiklerle desteklenmiş, teknolojik donanım ve ortam hissi içerisinde, hastalar için güvenli bir ortam yaratılmak istenmiştir. Tüm bu konsept, aydınlatmalar, mobilyalar, görsel destek donanımları gibi donanımlarla değer kazanıyor, böylece hastalar rahatlamanın yeri haline geldi; En iyi hizmetleri almak ve çok daha fazla şifacı detayıyla iletişime geçmek için; tasarım katkıları hedefine daha yakın.
